Hazreti SEZER yorumu:

Kozaklı denilmiş ve Karahasanlı da oraya bağlanmak suretiyle cezalandırılmıştır. Karahasanlı da bulunan tüm devlet daireleri de peyderpey ve teker teker yeni ilçe olan Kozaklıya taşınarak Karahasanlı tekrar köy haline getirilmiştir. Ne var ki, Ka-rahasanlının bu uygulama bile fiziki büyümesini engelleyememiş,1968 yılında yapılan girişimlerle Belediye Teşkilatı kurulmak suretiyle tekrar kasabalık statüsüne kavuşmuştur. Bu sırada 3 Km uzaktaki Dereköy "Karşı Mahalle" adıyla kasaba bünyesine katılırken Sadıkali köyü de Sadıkali ve Camikebir olmak üzere iki büyükmahalleye ayrılmıştır.Bu arada Rumluorta mahallesinin adı da değiştirilerek "OrtaMahalle" şekline dönüştürülmüştür. Kozaklı ilçe olmanın avantajları ile büyüyüp gelişirken çevre köylerin tamamından kesif bir göç yaşanmış, ancak, geçmişte yaşanan çirkin politikalar sonunda yaşadığı travma ve sarsıntının ezikliği ile olsa gerek Karahasanlı''dan hiç kimse buraya gelerek yerleşmemiştir. Nevşehir iline bağlı en uzak nokta (110 Km) olan Karahasanlı kasabası tekrar ihya edileceği günleri beklemektedir. Hazreti SEZER Ortalama bir Karahasanlı''lı 1975 Yılında 90 yaşında iken vefat eden "Kör Hüseyin" namıyla maruf Hacı Hüseyin KÖKSALınağzından dinlenilen parçalar birleştirilmiştir. Kesin bir kaynak olmamakla birlikte büyüklerimizden dinlediklerimizden aklımda kaldığı kadarıyla 1700 lü yıllarda Osmanlı Devletinin Bozok sancağında meydana gelen ve Osmanlının başına büyük gaileler açarak kendinden sonraki benzer olaylar içinde aynı adla anılan " CELALİ İSYANLARI" sırasında bu isyana destek vermeyerek devletin merkezi idaresinin yanında yer alanlara karşı asiler tarafından uygulanan baskılara ve yapılan zulümlere dayanamayanlar bölgeden kaçıp başka yerlere sığınmak zorunda kalmışlardır. Bu durumdan nasibini alanlardan biride şimdiki Karahasanlı Kasabasının Sadıkali Mahallesi kısmını oluşturan bölgeye yanındaki dört oğlu ile yerleşen Kara Hasan adında bir şahıstır. Önceleri bir süre birlikte oturmuşlarsa da sonra büyükten küçüğe doğru adı "Merbaa" (Merdi Bey) olanı Mendilli mevkiine, adı "Erbaa"(Er Bey )olanı Erbek mevkiine ve ve adı "Özbaa" (Öz Bey) olanıda Özbek mevkiine yerleştiren Kara Hasan yaşı çok küçük olduğu için yanından ayırmaya kıyamadığı küçük Ali ile birlikte kendisi de Sadıkali bölgesine yerleşmişler, adı geçen mevkilere bu adlar buralara yerleşen kişilerin adına izafeten verilmiştir. Bu mevkiilerde halen günümüzde bile çok belirgin olarak duran yerleşim izleri,ev yerleri kalıntıları ve mezarlıklar bu rivayetlerin doğruluğunu kuvvetlendirmektedir. Uzun bir süre bu şekilde komşu köycükler olarak yaşanmış, fakat, geçen zaman içinde yaşanan ekonomik zorluklar ve güvenlik zaafiyeti yüzünden kardeşler tekrar baba ocağına dönmüşler ve tekrar hep birlikte yaşamışlar ama bu adı geçen yerlerden de bir türlü kopamadıkları için buraları yazlık yaylak olarak kullanmaya devam etmişlerdir.O zamandan kalma bir alışkanlıkla olsa gerek çocukluğumuzda biz bile babangille birlikte Özbek mevkiini yazlık olarak kullanmakta, yazın oraya göçerek çadır kurmakta ve yazı orda geçirmekteydik. Hatta orada yazlık evi olanlar bile vardı. Bu gelenek İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar da sürdü. Özbek mevkiinin yazın yaylak olarak kullanıldığını bugün yaşayan halktan bilenler hala vardır. Orda yaşanılan tatlı hayatı ve büyük aşkları hala ballandıra ballandıra anlatırlar. Önceleri Babasından ayrılmadığı için Kara Hasan''ın yaşadığı yere diğer kardeşlerin birazda kinayeli olarak Sadık Ali anlamına gelecek şekilde "Sadıkali" dedikleri, ancak hepsinin bir araya toplanması sonucu Karahasanlı denilmeye başlandığı ve böylece günümüze kadar gelindiği bilinmektedir. Birleşme sonucu gün geçtikçe büyüyen köye devlet tarafından da o güne kadar yerleşik hayata geçmemiş olan bazı kabileler,geçmişteki devlet yanlısı tutumlarına bir mükafaat olarak yerleştirilerek burası ihya edilmek istenmiş,bu arada çeşitli idari birimler de kurularak o günkü idari mekanizmaya göre ilçe ile sancak merkezi arasında yer alan Nahiye yönetimi oluşturulmuştur. Sonradan iskan edilenlerin bir kısmı bir süre sonra burayı geri terk ederken diğer bir kısmıda yerli halk ile kaynaşarak yaşamaya devam etmişlerdir. Karahasanlı''nın bu konumu 1955 yılına kadar devam etmiştir böylece sağlanan fiziki büyümenin bir sonucu olarak çok yakında bulunan ve "Urumlu"(Rumlu) diye bilinen köy ile aralarındaki fiziki mesafa kapanarak fiili birleşme gerçekleşmiştir.1950 yılında çok partili hayata geçerken o zamanki devlet partisi görünümündeki C.H.P (Cumhuriyet Halk Partisi)yi destekleyerek yine devletten yana tavır koyduklarını sanan halk belki düşünce olarak doğru bir yol izlemiş olmakla beraber konjektürel olarak hataya düşmüşlerdir.Zira Demokrat Partinin kahir bir ekseriyetle iktidara gelmesinden sonra benzer kaderi paylaşan Kırşehir vilayetinin ilçeye dönüştürülerek cezalandırılması gibi uygulamalardan Karahasanlı nahiyesi de nasibini alarak nahiyelik statüsüne son verilmiş, metin girgin yorumu karahasanlı çok geri kalmış bir belde.AKP nin bu belde üzerinde çlışması gerek.AKP nin en azından belediye araçlarını yenilemesi gerekli...